Yönetim Kurulu Başkanımız Ömer ÇENESİZ, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısı ile yaptığı yazılı açıklamada Türk kadınının, ülkenin geleceğinin en büyük güvencesi olduğunu bildirdi.
Yönetim Kurulu Başkanımız Ömer ÇENESİZ, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada 8 Mart’ı tüm dünya da kadınların eşitlik, refah ve daha huzurlu yaşam özlemlerini dile getirdikleri dayanışma günü olduğunu belirtti.
Dünyada demokrasinin gelişmesi ve insan hakları standartlarının yükselmesiyle kadın hakları mücadelesinde ciddi mesafeler alındığını, Türkiye’nin de kadın hakları alanında gerçekleştirilen reformlarla dünyada kendine önemli bir yer edindiğini ifade eden Çenesiz, şunları kaydetti;
“Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün dediği gibi 'Toplumun başarısızlığının asıl sebebi kadınlara karşı olan bilgisizlikten ileri gelir, bir toplumun bir organı faaliyette iken, diğer bir organı işlemez ise o toplum felç olur' sözleri Mustafa Kemal'in, Kurtuluş Savaşı'nı omuz omuza verdiği Türk kadınına ne kadar büyük bir güven duyduğunun ifadesidir.
Dün cepheye silah taşıyan, günümüzde ise bilim, siyaset, eğitim, kültür, sanat ve iş dünyasında herkesi gururlandıran, başarılarıyla adından söz ettiren Türk kadını, geleceğe ilişkin en büyük güvencemizdir.
Eğitim ve sağlık alanlarında memnuniyet verici seviyeye ulaşan kadınlarımız, diğer alanlarda da en iyi yerlere gelmeye devam edecektir. Ülkemizde kadın, erkek eşitliği yasal olarak büyük ölçüde sağlanmış olmasına rağmen, kadınlarımızın sosyal ve ekonomik yaşama katkılarının istenilen seviyede olduğunu söyleyemeyiz.
Kadınlarımız özellikle 1930'lu yıllarda başlayan kalkınma hamlesinin önemli bir parçası olarak görülmüş kırsal yaşamdan kent yaşamına geçilmesinde önemli görevler alarak modern cumhuriyetimizin ayrılmaz bir parçası olarak toplumumuzda önemli bir yer edinmiştir. Ekonomik hayat başta olmak üzere bugün tüm alanlarda varlığını hissettiğimiz kadınlarımız üzerine düşen görevleri dün olduğu gibi bugünde layığı ile yerine getirmektedir.
Ülkemiz ekonomik kalkınması sadece erkekler tarafından değil, kadınlarımızın da erkeklerin yanında ve birlikte gösterecekleri çaba ve sağlayacağı katma değerle gerçekleştirilebilecektir.
Kadınlarımız hak ve özgürlüklerine sahip çıkarken, erkeklerin de bu mücadelede ön yargılarından arınarak, gücü, çalışma azmi, iradesi ve öz güveni olan kadınlarımıza destek vermesi, sorunların çözümü açısından büyük önem taşımaktadır.
Kız çocuklarımızdan başlayarak, her yaştaki kadınlarımızın maruz kaldığı ayrımcı, dışlayıcı ve şiddet yoluyla ortaya çıkan hak ihlalleriyle mücadele konusunda, toplumun her kesiminin katkısı büyük önem taşımaktadır. Artık kadınlarımız hayatın her alanında haksızlıklar karşısında yalnız olmadıklarını bilmelidir. Türk kadını, toplum içinde ve çalışma hayatında kendi varlığını daha çok hissettirmelidir.
Unutmayalım ki çocuklarımızın yetişmesinde, kişisel olgunluk seviyesine ulaşmasında, toplumumuzun örf, adet ve geleneklerinin gelecek nesillere aktarılmasında, ülkesine, devletine, milletine sadakatle bağlı ve topluma faydalı bireyler olma noktasında annelerin etkisi babalara göre çok daha fazladır. Hatta dünya genelinde 'Anadili' tabiri aynı kullanılmaktadır, yani çocuk ömür boyu kullanacağı lisanı dahi annesinden öğrenmektedir.
Geleceğimiz iyi eğitilmiş çocuklara bağlı, bunu da aynı şekilde iyi eğitim görmüş bu emeği veren kadınlarımıza borçlu olacağız. İyi eğitim, öğrenim görmek tabii ki İş hayatında başarı için önemlidir, ama gelecek nesillerimizin iyi yetişmesi daha da önemlidir. Ümit ediyorum ki bu başarı hepimizin ortak başarısı olacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle başta aziz şehitlerimizin anneleri ve değerli eşleri olmak üzere tüm kadınlarımızın '8 Mart Dünya Kadınlar Gününü' kutluyorum” dedi.